KURU, DAYANIKLI, PİGMENTLİ VE KIRIŞIK CİLDE SAHİPSİNİZ
CİLDİNİZ HAKKINDA
En büyük şikayeti kırışıklıklarıdır. Kışın, kapalı alanlar ısıtıldığında, cildiniz daha fazla su kaybeder ve bu da kırışıklıkların belirginleşmesine sebep olur. Cildiniz yün ve diğer sert kumaşlarla sürekli temas halinde olabilir. Ellerinizdeki kırışıklıkları da fark edebilirsiniz.
Genç veya yaşlı herkesin bu cilt tipinde şimdiden kendilerini korumaları ve kırışıklıkları önlemeleri konusunda uyarmak istiyorum.
Siz, tüm günü plajda nadiren güneş koruyucu sürerek geçirebilecek, sert rüzgara ve soğuk havaya karşı nemlendirici sürmeden karşı koyabilecek bir cilt tipine sahipsiniz. Kolay bronzlaşan cildinizin her şeyle başa çıkabileceğini kavramış olarak, şapkasız güneşe çıkabilirsiniz.
30’lu yaşlarınızın başında yaşlanma belirtileriniz başlar ve siz yaşlandıkça bu belirtiler hızlanır. Cilt problemleri sinsice gelir ve belirginleştikleri zaman çoğunuz pes edersiniz.
Ancak yaşınız kaç olursa olsun, bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.
20’li yaşlarında mükemmel bir cilde sahiptirler. Yağlı tiplerin aksine akne problemi yaşamazsınız.
Kadınlar için ilk problemler, hamile kaldıkları ya da doğum kontrol hapı kullandıkları 20’li ya da 30’lu yaşlarda ortaya çıkar. Koyu lekeler ve gözaltında koyu halkalar oluşabilir. 30’lu yaşlarınızın başında, göz çevrenizde ve kaşlarınızın arasında çizgiler oluşabilir. Genelde, hemen göz kapaklarının altında, göz çevresinde çizgiler ve gözaltında koyu halkalar oluşur. Kuru cildiniz, kırışıklıkları daha da belirginleştirir. Nemlendiriciler, en az miktarda hidrasyon sağlayarak hızlıca emilirler. Yaşlandıkça (ve menopozla) cilt kuruluğunuz ve kırışıklıklarınız artabilir.
Zamanla en çok korkulan cilt problemlerinin bazılarını yaşarlar. Kırışıklıklar, sarkıklar, erken yaşlanma, kuruluk, koyu lekeler, soyulan ve kabuklanan cilt yıllar boyu ihmalkarlığın sonucudur. 40’lı ve 50’li yaşlarınızın sonuna kadar cildinizin kırışıklığı ve kuruluğu, cildinizle uğraşmayı bırakmanıza sebep olabilir.
Her yaşta cildinizi nasıl koruyabileceğinizi bilmek, cildinizi nemlendirmek ve su ihtiyacını karşılamak çok önemlidir.
Güneşe maruz kalmak kuru cildi kötüleştirir ve sizler, güneşe bağlı yaşlanmaya yatkın en hassas olan tiplerden birisiniz. Ultraviyole ışınları, cildiniz için temel bileşenleri üreten cilt enzimlerini yok eder, ve böylece cildinizin su tutabilme yeteneğine zarar verir. Güneşte yanan cildin, pul pul olup soyulmasını buna bağlayabiliriz ve bu zarar, kuruluğun ve soyulmanın devam etmesine neden olabilir. Güneşe maruz kalma, ayrıca cildin hyaluronik asidini (HA) azaltır. HA, ciltte su taşıyan ve tutan şeker zinciridir ve cildi güçlendirerek hacmini sağlar. Güneşin zarar verdiği cilt, bir miktar HA kaybettiği için daha düşük hacimli olur. Güneş, hücrelerin melanin üretmesini uyarır. Melanin, çillere ve koyu lekelere sebep olan cilt pigmentidir.
Güneş koruyucu kullanımı, kırışıklıklardan ve koyu lekelerden korunmak için gereklidir.
Aşağıdakilerden herhangi birini yaşayabilirsiniz:
- Kuru ve pul pul olan cilt
- Kaşıntı
- 50 yaşın üzerindeyseniz, cildin kolayca hasar görmesi
- Yüzde, göğüste, kollarda ve ellerde oluşan koyu lekeler
- Göz çevresinde başlayan kırışıklıklar
- Alındaki ve kaşların arasında kırışıklıklar
- Ellerde oluşan kırışıklıklar
Cildinizi korumak için sürekli güneş koruyucu kullanın,
Retinoller
Bu tipin eğilimli olduğu kırışıklıkları önlemek ya da en aza indirebilmek için birçok kişi, reçetesiz kozmetiklerle retinol kullanırlar. Retinol türevleri (6,7,8); cilt yaşlanmasının anahtar sebebi olan kollajen yıkımını önleyerek hücre yenilenmesini artırırlar. Önemli olan ürünün hangi konsantrasyonda olduğudur. Ne kadar konsantre ise o kadar etkili olacaktır. Ancak hassas ciltlerde konsantrasyon arttıkça kuruluk ve kızarıklık yapma riski de taşıyacağı için, hassas ciltli kişilerin düşük konsantrasyonu denemesi ve cildi tolere ediyor ise konsantrasyonu yüksek olanları kullanması önerilir. Tek istisna hem yüksek konsantrasyonlu hem de yan etki oranı en düşük olan yeni nesil granactive retinoid ürünleridir (16).
Yine de, eğer tahrişi önlemek için gerekirse bir nemlendiriciyle etkisini azaltırsanız ve kullanımını yavaş yavaş arttırırsanız, sizin için konsantre retinoller en iyi etkiyi sağlamayı destekleyecektir.
Kırışıklık Önleme
Retinol kullanmanın yanı sıra, kırışıklıklara karşı başlattığımız savaşta hayati öneme sahip diğer bir madde de antioksidanlardır (14, 9, 20, 19). Çünkü serbest radikallerin zararlı etkilerini engeller. Serbest radikaller çok sayıda elektrona sahip olan oksijen molekülleridir. Tam bir sayıya sahip olmayı severler, bu yüzden DNA ve hücre zarı lipidlerine zarar verir ki bu da yaşlanmaya ve cilt kanserine sebep olur.
Antioksidan yeşil çayın cilde yararlı olduğu kanıtlanmış olsa da, böyle düşük miktarlar içeren birçok ürün neredeyse hiç işe yaramaz. Yeşil çay bol miktarda kullanıldığında kahverengiye dönüşür (14). Kahverengi renk sizi endişelendirmesin. Cildinize yararını düşünün.
Askorbik asit yani C vitamini cildiniz için diğer bir önemli antioksidandır (9). Araştırmalar göstermiştir ki, bu kollajen yıkımını engeller ve kollajen üretimini artırır. Ama C vitamini birçok şekilde alınır ve hepsi yararlı değildir. C vitamini esterleri yağ asitlerine bağlıdır ve topikal olarak uygulandığında ciltten çok az emilir, bu yüzden C vitamininin bu formunu içeren ürünler gerçekten etkili değildir, ancak L-askorbik asit gibi C vitamininin diğer formları, cilde daha kolay işler (9). Bu yüzden gerçekten işe yarayan yani L- askorbik asit içeren C vitamini içerikli ürünleri tercih ediyoruz.
CİLT TİPİNİZ İÇİN GÜNLÜK BAKIM
Cilt bakım rutininizin amacı; leke açıcı, nemlendirici ve kırışıklık karşıtı içerikleri olan ürünler ile kırışıklıklar, koyu lekeler ve kuruluğa karşı savaşmaktır.
Günlük rejiminiz kuru cildinizi korumaya, nemlendirmeye ve cildinizin su dengesini korumaya dayalıdır. Fakat cildiniz dayanıklı olduğundan, koyu lekelerinizi ve kırışıklıklarını tedavi etmek için güçlü içeriklere ihtiyacınız vardır.
GÜNLÜK CİLT BAKIMI